Ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan meme kanseri, meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile ortaya çıkmaktadır. Erkeklerde meme kanseri kadınlara oranla çok daha az sıklıkla (tüm meme kanserlerinin %1’inden azı) izlenmektedir. Gerek dünyada gerekse ülkemizde en sık izlenen ilk on kanser arasında ilk sırada yer almaktadır. Ülkemizde meme kanseri her 4 kadın kanserinden birisi olmayı sürdürmektedir.
Geçmişte ileri evrede teşhis edilen meme kanseri, günümüzde Bakanlığımızca yürütülen tarama programlarının etkisi ile erken teşhis edilebilmekte ve erken tanı oranlarımızda artış sağlanabilmektedir.
Tüm kanserlerde olduğu gibi; sağlıklı beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite sağlıklı kiloda olma meme kanseri riskini azaltmaktadır. Özellikle 2 yıl emzirmenin de anneyi meme kanserinden koruduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır.
Meme kanserinin risk faktörleri; yaş, cinsiyet (başta kadın olmak) hiç doğum yapmamış ve 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapanlar, yeterli fiziksel aktivite yapmamak, alkol ve sigara kullanımı, fazla kilolu yada şişman olmak, doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanımı, menapoz sonrası hormon tedavisi almak,kişinin bir memesinde kanser olması, yoğun meme dokusuna sahip olmak,memede iyi huylu oluşumların (fibroadenom gibi) olması, erken adet (mens) görmeye başlamak (özellikle 12 yaşından önce) menapoza özellikle 55 yaşından sonra girmek, göğüse radyoterapi almış olmak, ailede meme kanseri öyküsü olması; annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.
Meme Kanserinin Belirtileri
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Ayrıca ele gelen yumru (kitle) olsa da olmasa da görülen belirtiler; memede ya da meme ucunda ağrı, meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl) meme ucunda çekilmeler, memede portakal kabuğu görünümü, meme derisinde tahriş, tek taraflı meme ucunda akıntı özellikle kanlı akıntı, koltuk altında yumru (kitle), memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği, meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşmadır. Koltuk altında yumru (kitle), bazen memede yumru hissedilmeden önce, kanser koltuk altında veya köprücük kemiğinin etrafında şişme veya yumruya neden olabilir.
Meme kanseri ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir. Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırmaktadır. Erken tanı için üç temel yöntem uygulanabilir. Bunlar; evde kendi kendine yapılan meme kontrolleri, doktor tarafından yapılan meme muayeneleri ve mamografi (meme röntgen filmi) olarak sayılabilir. Kadınların 20 yaşından sonraki dönemde, her ay memelerini kendi kendilerini muayene etmeleri gereklidir. 40-69 yaş arası kadınlarda ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı, yılda bir doktorda meme muayenesi olunmalı ve iki yılda bir mamografi çektirilmelidir.
İlimizde bu hizmetler Sağlıklı Hayat Merkezinde KETEM ’de 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV Testi ile rahim ağzı kanseri, 40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir mamografi çekimi ile meme kanseri, 50-70 yaş arası kadın ve erkeklerde 2 yılda bir dışkıda gizli kan tetkiki ile barsak kanseri taraması aile hekimleri tarafından ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Unutmayın… Erken teşhis hayat kurtarır.
Dr. Sedat KAVAS
İl Sağlık Müdürü