Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu (WFMH) tarafından 10 Ekim tarihi Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak belirlenmiştir. Dünya çapında bu gün kapsamında her yıl belirlenen temaya göre ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda çeşitli farkındalık faaliyetleri yürütülmektedir. WFMH, Dünya Ruh Sağlığı Günü 2020 yılı için “her zaman ve her yerde herkes için ruh sağlığı” temasını belirlemiştir. Bu sene tüm dünya, milyonlarca insanın ruh sağlığını da etkileyen COVID-19 salgını nedeniyle küresel olarak eşi görülmemiş bir sağlık önceliği yaşanmaktadır. Dünya virüsü kontrol altına almak ve çözüm bulmak için mücadele ederken, yaşanan endişe, korku, izolasyon, sosyal mesafe ve kısıtlamalar belirsizlik ve duygusal sıkıntıları artırmaktadır.
Şu an dünya çapındaki salgının etkileri dışında, dünya genelinde ruh sağlığı alanında zaten pek çok ihtiyaç mevcuttu. Yaklaşık 450 milyon insan, dünya çapında sağlıksızlık ve engelliliğin önde gelen nedenleri arasında yer alan ruhsal bozukluklarla yaşamaktadır (DSÖ Dünya Sağlık Raporu, 2001). Her dört kişiden biri hayatlarının bir aşamasında ruhsal bir bozukluktan etkilenirken, zihinsel, nörolojik ve madde kullanım bozuklukları, toplam küresel hastalık yükünün %13'ünü oluşturmaktadır (DSÖ, 2012). Dünya Sağlık Örgütü (2018), tüm dünyada her 40 saniyede bir kişinin intihar ederek öldüğünü belirtiyor. Bu, her yıl intihar sonucu ölen 800.000'den fazla insanı temsil ediyor ve bu, savaş ve cinayet nedeniyle ölenlerin toplamından daha fazla. Ölümle sonuçlanan her intihar için intihar girişiminde bulunan daha fazla insan var. Her intihar, aileleri, toplumu ve tüm ülkeleri etkileyen ve geride kalan insanlar üzerinde uzun süreli ve yıkıcı etkileri olan bir trajedi oluşturur. Bu kasvetli tablo, ruh sağlığına her zamankinden daha fazla öncelik verilmesini gerektiriyor.
Sağlık, bedensel, ruhsal ve toplumsal iyilik hali olarak tanımlanır. Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır.Ruh sağlığı içinde yaşanılan koşullara göre değişebilir, bozulabilir veya koşullar düzelince düzene girebilir. Kişileri siyah-beyaz gibi ruh sağlığı yönünden sağlıklı ve sağlıksız olarak değerlendirmek olası değildir. Ruh sağlığının bozulması kişinin yakın çevresi ve is ortamı, başarma düzeyi vb. faktörleri olumsuz yönde etkilediğinden; ruh sağlığının bozulması fiziki hastalıklardan daha derin sorunlar yaratabilmektedir.
Virüs; hastalığın doğası ve alışa geldiğimiz günlük rutinlerimize, sosyal hayatımıza olan etkileri açısından bir çok belirsizlik getirdi. Bu belirsizlik; ruhsal ve zihinsel sağlığımızı doğrudan etkilediği için, bu süreçte her geçen gün duygusal dayanıklılığımızı ve ruh sağlığımızı korumak daha da önemli hale geliyor.
Bu süreçte özellikle Psikolojik-Duygusal dayanıklılığımızı korumak için;
- Sosyal medya kullanım süresini kontrol altında tutmaya çalışın.
Bilgi almak amacıyla da olsa olumsuz haberlere gereğinden fazla maruz kalmak ruhsal açıdan kötü hissetmemize sebep olur. Kaygının bulaşıcı olduğu düşünüldüğünde kişinin yakın çevresi, özellikle çocuklar ve gençler doğal olarak bu durumdan etkilenir. Sürekli sağlıkla ilgili haber kanallarını izlemek, sosyal medyadaki bilgileri sürekli takip etmek bizi ve aile üyelerini olumsuz etkileyeceğinden, sadece belirlenen zamanlarda bu yapılabilir.
Salgınla ilgili sürekli olumsuz konuşmak yerine ’’Bu süreç bitecek. Tehlike ve risklerden korunmak için yapabileceklerimiz var. Uyarılar ve öneriler doğrultusunda gerekli önlemleri aldığımızda olası riskleri azaltabiliriz, evde güvenliyiz’’ mesajını vermeye çalışın.
Günlük rutin; güven, dayanıklılık ve ‘kontrol bende’’ duygusu sağlar ve ileriyi görebilmemiz için çok önemlidir. ‘’Günümü boşa geçiriyorum” duygusuna izin vermeyin. Günlük planınıza doğal başa çıkma yöntemlerini, ev içerisinde size iyi gelen, yapmaktan hoşlandığınız sizi rahatlatan aktiviteleri de ekleyin. Bağışıklığımızı korumanın ve geliştirebilmenin yolu da sağlıklı beslenme, düzenli uyku, yeterli hareketten geçiyor. İsteksiz olsanız da kısa süreli basit egzersizler yapmak, moralinizi ve bağışıklığınızı güçlendirir.
- Günü Ailece Değerlendirin
Gün sonunda ailece günü değerlendirme toplantıları düzenleyebilirsiniz
- Çocuklara Sorumluluk Verin ve İş bölümü Yapın
Rutin ev isleri için de çocukların yaşlarına göre iş bölümü yapılmalı, çocuklara ve gençlere sorumluluk verilmelidir. Bu sorumluluklar her zaman onların hoşlarına gitmeyebilir, isteksiz olabilirler. Fakat bu sorumlulukları, birlikte tartışıp karar vererek oluşturabilirsiniz. Bu tür sorumlulukları almak çocuk ve gençlerde başarı duygusunun oluşmasını sağlar.
- Ailemizdeki İlişkileri Geliştirmeye Odaklanabiliriz.
Günlük koşuşturma içinde çoğu zaman aile içi ilişkiye odaklanmaya fırsat bulamayız.
Biraz yavaşlamak ve fark etmek aslında hepimizin ihtiyacı. Bu durumu, sahip olduklarımızın farkına varmak, konuşmak, birbirimizin yüzüne daha çok bakmak için bir fırsat olarak görebiliriz.
Olumsuz duygularımızı ifade edebilmek, aile, arkadaş, meslektaşlar gibi yakın çevreyle yüz yüze değilse de teması sürdürmek de ruh sağlığımız açısından önemli. Bu nedenle iletişim teknolojilerini kullanarak, bir araya gelmeden, iletişim bağlarını güçlü tutmalıyız. Yine olabildiğince günlük rutinleri devam ettirebilmek ve zevk alınan etkinliklere yer vermek gibi başa çıkma yöntemlerini başta karantinada olan kişiler olmak üzere herkesin kullanması ruh sağlığımızın korunması açısından önemli olacaktır.