Kanser beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalıktır.
Kanserden ölümlerin yaklaşık üçte biri; tütün kullanımı, yüksek beden kitle indeksi (fazla kilolu ya da şişman/obez olma), meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi başlıca beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanmaktadır. Oysa günümüzde kanserlerin %30-50’ye yakınının, risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta dayalı önleme stratejilerinin uygulanması yoluyla önlenebilir durumda olduğu bilinmektedir. Ayrıca, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin iyileşme olasılığı da yüksektir.
“Dünya Kanser Günü” her yıl 4 Şubat günü; kanser ile ilgili farkındalık ve bilinç düzeyinin artmasını sağlamak, kansere karşı mücadelede önemli bir adım olan doğru bilinen yanlışlardan kurtulmak ve doğruların herkese ulaşmasını hedeflemek amacıyla dünya genelinde kutlanmaktadır.
Kişiler Kanserden Korunmak için şu risk faktörlerinden kaçınmalıdırlar.
- Sigara ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı
- Fazla kilolu veya obez olmak
- Düşük meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme
- Fiziksel aktivite eksikliği
- Alkol kullanımı
- Cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu
- Hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet
- İyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyon maruziyeti
- Kentsel hava kirliliği
- Katı yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekan dumanı
Günümüzde kanser vakalarının %30-50’si önlenebilmektedir. Bu, risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta dayalı önleme stratejilerini uygulama yoluyla başarılabilir. Birçok kanserin iyileşme olasılığı, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse yüksektir. Tütün kullanımı, önlenebilir en büyük kanser nedenidir ve sigarayı bırakmak kanser riskimizi azaltmak için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biridir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, yaygın kanserlerin en az üçte biri sağlıklı bir diyet, sağlıklı bir kilo ve fiziksel olarak aktif olmakla önlenebilir. Alkol kullanımı, ağız, yutak, gırtlak, yemek borusu, bağırsak, meme, karaciğer ve bağırsak kanser riskinde artışa neden olur. Güneş ışığının zararlı etkilerine maruz kalma gibi çevresel etkenlerin kontrol altına alınması kanser görülme sıklığını azaltacaktır.
Erken tanı ve tedavi ile kanser hastalarında önemli oranda iyileşme olabilmektedir. Bu nedenle periyodik sağlık kontrolleri yapılmalı, kanser belirtisi olabilecek şikâyetleri olan insanların en kısa zamanda hekime başvurması gerekmektedir. Uzun süren iyileşmeyen yaralar, dışkılama ve idrar alışkanlıklarında değişiklikler, beklenmeyen kanama ve akıntılar, meme veya başka organlarda elle hissedilen şişlikler, yutma güçlüğü, hazımsızlık, siğil ve benlerde belirgin değişiklik, nedeni belli olmayan ani kilo kayıpları, uzun süren ses kısıklığı ve öksürük kanserin belirtisi olabilir.
Uşak Ulusal Kanser Tarama Programı kapsamında, Sağlıklı Hayat Merkezi KETEM Biriminde 40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir mamografi çekimi ile meme kanseri, KETEM ve tüm ilçe toplum sağlığı merkezlerinde 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV Testi ile rahim ağzı kanseri taraması, tüm aile sağlığı merkezlerinde 50-70 yaş arasında kadın ve erkek nüfusa; kalın bağırsak kanseri taraması gaitada gizli kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir şekilde 2 yılda bir ÜCRETSİZ olarak yapılmaktadır. Bu yaş grubundaki kadınlarımız randevu alarak ilgili sağlık kuruluşlarımıza müracaat edebilirler.
Unutmayın… Erken teşhis hayat kurtarır.
Dr. Sedat KAVAS
İl Sağlık Müdürü