En zor koşullarda dahi büyük bir gayret ve özveri ile çalışan tüm hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum. Yoğun bir eğitim süreci ile başlayan ve eğitim süreci devamlılık arz eden hekimlik; yenilenmeyi, geliştirmeyi, bilim dünyasına katkıda bulunma noktasında araştırmaların tamda merkezinde olmayı gerektiren en kutsal meslek olduğu gibi aynı zamanda bir sanattır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, sağlık sistemimiz 20 yıldır sürekli bir gelişim ve yenileme politikasıyla, Bilim alanında yapılan tüm gelişmeleri takip ederek ve sağlık bilgisi öğreterek, Türk milletine ve Dünyaya, Türk hekiminin gücünü ve güvenirliğini bir kez daha kanıtlanmıştır. Nitekim Atatürk; “ Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz” sözünün özü ile bu değerli mesleğin bilgi öğretiminde ve gelişmesindeki insan odaklı misyonu yüklememiz gerektiğini bizlere ifade etmiştir.
Bir toplumun varlığı, ilerleyip gelişmesi sağlıklı bir hayat sürmesi ile mümkündür. Bizler sağlık çalışanları olarak toplumun sağlıklı bir hayat sürmesi için kara gün dostu ifadesinin somut örneği olan bir mesleğin mensuplarıyız. Sağlık çalışanı ve hekim olmak, başta insanı sevmek, mesleğine yürekten inanmaktır. Tıbbiyeli olmak bir ayrıcalıktır. Ne var ki, üstlendiğimiz sorumluluk da o denli ağırdır. Daha azimli, daha uzun soluklu, daha fedakâr, daha sevecen ve daha sabırlı olmayı gerektiren bu sorumluluk bir o kadar da onur verici, gurur vericidir
Doktorundan hasta bakıcısına kadar, her aşamada sabır ve fedakârlık isteyen sağlık hizmeti, 7/24 mesai kavramı olmadan insanların mutlu edilmesi uğruna mutlulukların feda edildiği bir ömre talip olmaktır. Hekimler hastanın nabzını tuttuğu kadar toplumun da nabzını tutabilen bir misyonun sahibidirler. Tarih sayfaları bunun örnekleriyle doludur. 14 Mart 1919 böyle bir duyarlılığın, böyle bir adanmışlığın tarihe kaydedildiği gündür. Bundan 103 yıl önce 14 Mart 1919 günü İstanbul’da işgalci güçlere karşı bir tepki ve direniş hareketinin adıdır.
Bilinmeli ki, mevcudat İçinde en kıymetli olan insandır. Vazifeler içinde en kıymetli olan da insana hizmettir. Şey Edebali’nin Osman Gazi’ye nasihatinde ki “İnsan Yaşat ki Devlet Yaşasın” düsturunun birer temsilcileri olarak dünde olduğu gibi bugün de yarında hep insan ve insanlık için çalışacağız. Bizler ömrümüz yettiğince bu geleneğin bir mensubu olarak; Dünyayı etkisi altına alan Covid- 19 salgınında Aşısını üreten 9. Ülke olmamızın gururu ile Ülkemizi hep bir adım daha ileriye taşıma gayreti içinde olacağız. Üstün görev bilinciyle, çalışmalarını yurdumuzun dört bir yanında özveri ile sürdüren tüm meslektaşlarıma canı gönülden teşekkür etmek istiyorum.
Yıllar sonra dahi anılacak bu salgın günlerinde, gece gündüz demeden yeri geldiğinde ailelerinden sevdiklerinden uzak kalan kıymetli hekimlerimizin bu mesleki günlerini en içten duygularımla tebrik ediyorum.
Dr. Sedat KAVAS
İl Sağlık Müdürü