AKCİĞER KANSERİ FARKINDALIK AYI 2023
Akciğer kanseri, dünya çapında çok sayıda ölüme neden olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Türkiye Kanser İstatistikleri Raporuna göre, Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser türü akciğer kanseri iken kadınlarda akciğer kanseri 5. sırada yer almaktadır. Ülkemizde erkeklerde tütüne bağlı kanserler önemini korumaya devam etmektedir. Ancak son yıllarda kadınlarda da akciğer kanseri görülme sıklığında artış söz konusudur. Hastalık 40 yaş üstü bireylerde daha sık görülmektedir ve genellikle ileri evrelerde teşhis edilmektedir. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünce yayımlanan, “Ulusal Kanser Kontrol Planı, 2021” ile açıklanmış olduğu üzere, ülkemizde görülen akciğer kanserlerinin %90’ı sigara kullanımına bağlı ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda, tüm dünyada başarı örneği olarak öne çıkan “Ulusal Tütün Kontrol Programımız” ile toplumdaki tüm bireylerin, tütün ürünlerinin sağlık, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarından korunması hedeflenmektedir.
Akciğer Kanseri Risk Faktörleri :Akciğer kanserlerinin yaklaşık %90’ı tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile oluşmaktadır. Akciğer kanseri için diğer risk faktörleri arasında; pasif içicilik (sigara), akciğer kanseri yönünden aile öyküsünün varlığı, bazı vitaminler, radon/asbest gibi kimyasallara maruziyet, arsenik gibi endüstriyel ürünlere maruziyet, radyasyon maruziyeti, bazı organik kimyasallar, hava kirliliği, HIV enfeksiyonu ve tüberküloz yer almaktadır.
Tütün ve Tütün Ürünleri Kullanımı :Sigara kullanımı akciğer kanserinin en sık görülen nedenidir. Günlük içilen sigara sayısı, sigara içme süresi, sigaraya başlama yaşı (ne kadar erken başlanırsa risk o oranda artar), dumanı derin çekme, sigaranın içeriğindeki katran miktarı ile kanser gelişme riski artar. Sigara dumanında 4000’den fazla kimyasal ve 70’den fazla kanserojen madde olduğu uzun yıllardır bilinmektedir. Sigara dumanına pasif olarak maruz kalınması da akciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Sigaranın bırakılması durumunda akciğer kanseri olasılığı zamanla azalmakta, sigara bırakıldıktan 10-20 yıl sonra hiç içmemişlerin düzeyine yaklaşmaktadır.
Asbest :Bazı toprak ve kayalarda bulunan, saç gibi ince liflerden oluşan asbest doğal bir mineral olup yanmaz ve yalıtkan özellikleri nedeniyle tüm dünyada inşaat ve bazı üretim işlerinde (gemi, izolasyon ve otomotiv) uzun yıllar yaygın şekilde kullanılmıştır. Sanayileşmiş ülkelerde maruziyet genellikle endüstriyel alanda gerçekleşirken ülkemizde daha çok kırsal kesimde çevresel temas şeklinde gerçekleşmiştir. Toprağın doğal yapısında bulunan asbest lifleri solunum havası ile alındığında akciğeri zedeler ve sonunda mezotelyoma adı verilen akciğer zarı kanseri gelişebilir. Asbest teması tek başına akciğer kanseri olasılığını 1.5-5.4 kat arttırırken, sigara içen kişilerde bu risk daha da fazla olmaktadır.
Radon Gazı :Toprakta doğal olarak bulunan ve kokusuz radyoaktif bir gaz olan radon; bina zeminindeki çatlaklardan, bina yapımında kullanılan yapı malzemelerinden, doğalgaz ve su borularından ev içlerine sızarak görünmez bir tehlike oluşturabilmektedir. Tüm akciğer kanserlerinin %3 ila 15’inde sebebin tek başına radona maruziyet olduğu, sigara kullanım öyküsü bulunmayan vakalarda önemli bir kanser etkeni olduğu bilinmektedir.
Verem hastalığı (Tüberküloz): Bu hastalığın yerleştiği akciğer alanında sonradan akciğer kanseri gelişebilmektedir.
Tüm bu temel risk faktörlerinin yanı sıra;
· Daha önceden akciğer kanseri geçirmiş olmak, sigara içmek bu riski ayrıca arttırır,
· Bazı kimyasalların uzun süreli solunması (arsenik, berilyum, kadmiyum, uranyum, vinil klorid, nikel kromat, kömür ürünleri, petrol ürünleri gibi kansere yol açan kimyasallara maruziyet),
· Radyoterapi öyküsü,
· Yüksek düzeyde hava kirliliği,
· Ailede akciğer kanseri öyküsü olması da akciğer kanserinin risk faktörleri arasındadır.
DST erken teşhis programlarını desteklemekte ve ülkeleri, tedavi seçeneklerinin daha etkili olduğu erken aşamalarda akciğer kanserini tespit etmek için yüksek riskli popülasyonlara yönelik tarama önlemleri uygulamaya teşvik etmektedir. Bu kapsamda, Ülkemizde “Akciğer Kanseri Tarama Programı” nın yürütülmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Akciğer kanseri taraması, yalnızca sigara içme öyküsü ve yaşı nedeniyle hastalığa yakalanma riski yüksek olan ve yaşam beklentisini veya gerekirse akciğer ameliyatı olabilme durumunu sınırlayan bir sağlık sorunu olmayanlar için önerilmektedir.
Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Genellikle Akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikâyetlerin oluşumu için birkaç yıl geçer ve hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebilir. Başka bir rahatsızlık ya da kontrol için çekilen akciğer grafisinde görülebilir.
Tümörün kendisinin ve göğüs içi yayılımının yol açtığı, en sık izlenen belirtiler Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük, Öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak,derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı, iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı, ses kısıklığı, nefes darlığı, sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonlarıdır.
Tanı Nasıl Konulur?
Akciğer kanserinin tanı ve evrelemeye yönelik testleri genellikle aynı zaman diliminde yapılır. Akciğer kanseri için tanı yöntemleri arasında fizik muayene, görüntüleme (Akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi taramaları ve manyetik rezonans görüntüleme gibi), bronkoskopi (İnce bükülebilir bir tüple hastanın akciğerine ulaşılarak incelenmesi), histopatoloji (hastalıklı dokunun histolojik incelenmesinde uzmanlaşan patoloji dalı) incelemesi için doku örneği alınması (biyopsi) yöntemleri yer alır.
Tedavi: Hastadan hastaya farklılaşabilmekle birlikte tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi, immunoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.
Daha çok geç kalmadan sigarayı bırakmayı ertelemeyin . Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Sağlıklı Hayat Merkezinde bulunan sigara bırakma polikliniklerine bekliyoruz.
Unutmayın… Erken teşhis hayat kurtarır.
Uzm. Dr. Erkan Güvenç
İl Sağlık Müdürü