Kanser, önlenebilir, erken tanı ile tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bilgi eksikliği, korku, ihmal gibi nedenlerle tanı geciktiğinde tedavi de güçleşmektedir. Aynı zamanda sosyal, psikolojik, ekonomik yönden de hasta, hasta yakınları ve toplumun önemli bir kısmını etkileyebilmektedir. Bu önemli sağlık sorununa halkın dikkatinin çekilmesi, toplumun kansere yönelik bilincinin arttırılması ve farkındalık oluşturulması amacıyla 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası olarak belirlenmiş olup her yıl düzenlenen etkinlikler kanser mücadelesinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Dünyada nüfusun yaşlanması ile birlikte 2040 yılında 29.9 milyon yeni kanser vakasının ortaya çıkacağı ve 15.3 milyon kişinin ise bu hastalık nedeniyle hayatını kaybedeceği Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından öngörülmektedir. Dünya kanser istatistiklerine göre; 75 yaşa kadar her 5 kişiden 1’inde kanser gelişme riski, her 10 kişiden 1’inde ise kanser nedeniyle hayatını kaybetme riski mevcuttur. Kanser görülme sıklığı hem erkeklerde hem de kadınlarda Avrupa, Kanada, Amerika, Avusturalya gibi bölgelerde daha yüksektir. Bu bölgelerde insidanslar yüksek olmasına rağmen ölüm oranları Asya bölgesine oranla daha düşüktür. Dünya Kanser Raporunda, nüfusun artması ve yaşlanması ile birlikte kanser vaka sayısındaki artışın devam edeceği, bu artışın en fazla düşük ve orta gelirli ülkeleri etkileyeceği vurgulanmaktadır.Kanserden ölümlerin %70'i düşük-orta gelirli ülkelerde meydana gelmektedir. Önleme, erken teşhis ve tedavi için kaynaklara uygun stratejilerin uygulanmasıyla her yıl milyonlarca hayat kurtarılabilir.
Ülkemizde ise kanser, yıllardır en sık izlenen ikinci ölüm sebebidir. Yaklaşık her 6 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşmektedir. Türkiye’de 2019 yılında yaşa standardize kanser hızı erkeklerde yüz binde 264,9 kadınlarda ise yüz binde 193,4’tür. İlgili yılda Türkiye’de toplam 223.087 kişiye yeni kanser teşhisi konulmuştur. Erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme kanseri en sık izlenen kanser olma özelliğini sürdürmektedir. Kolorektal kanserler de önceki yıllarda olduğu gibi üçüncü sıklıkta izlenmeye devam etmektedir.
Kanser gelişiminde, %90 çevresel, %10 oranında ise genetik faktörler etkilidir. Çevresel faktörler arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlara maruziyet gibi risklerin engellenmesi yolu ile gelişmekte olan kanserlerin günümüzde %30-%50 oranında önlenebileceği bilinmektedir.
Son yıllarda yapılan çalışmalar, kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu kapsamda; kanserojen maddelerin tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, önleme, korunma, tarama ve erken tanı en önemli kanser kontrol stratejileri arasında yer almaktadır.
Uşak Ulusal Kanser Tarama Programı kapsamında, Sağlıklı Hayat Merkezi KETEM Biriminde, Eşme Devlet Hastanesinde, Banaz Devlet Hastanesinde 40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir mamografi çekimi ile meme kanseri, KETEM, Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, tüm ilçe toplum sağlığı merkezlerinde 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV Testi ile rahim ağzı kanseri taraması, tüm aile sağlığı merkezlerinde 50-70 yaş arasında kadın ve erkek nüfusa; kalın bağırsak kanseri taraması gaitada gizli kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir şekilde 2 yılda bir ÜCRETSİZ olarak yapılmaktadır. İlgili yaş grubundaki vatandaşlarımız sağlık kuruluşlarımıza müracaat edebilirler.
Unutmayın… Erken teşhis hayat kurtarır.
Uz. Dr. Erkan GÜVENÇ
İl Sağlık Müdürü